PRP nedir?
Açılımı Platelet Rich Plasma olan PRP tedavisi, kişinin kendi kanının trombosit yönünden zenginleştirilerek sorunlu bölgeye enjeksiyonu temeline dayanır. PRP tedavisi, bilinirliği son yıllarda artan bir tedavi olsa da, aslında tıbbın pek çok alanında 30 yıldır kullanılan bir tedavi yöntemidir. Fizik tedavi, dermotoloji ve ortopedi gibi tıp dallarında kullanılan tedavi, insan vücudunun kendini yenileme ve onarma yeteneğinden doğmuştur. Halk arasında kök hücre tedavisi olarak bilinse de bir zengin trombosit tedavisidir Trombositler dolaylı olarak kök hücreler ile çalışsa da tedaviye kök hücre tedavisi demek doğru değildir.
Trombositler nasıl zenginleştirilir?
Kanımız beyaz kan hücreleri, kırmızı kan hücreleri ve trombosit olmak üzere üç ana kan hücresi hattına sahiptir. Kırmızı kan hücreleri organlarınıza oksijen taşımakla, beyaz kan hücreleri enfeksiyon ile savaşmakla, trombositler ise; vücudunuzda herhangi bir kanama meydana geldiğinde kanınızı pıhtılaştırmakla görevlidir. Trombositler aynı zamanda büyüme birçok hücre fonksiyonunu kontrol eden; hücre büyümesini uyaran, hücre ölümünü engelleyen, yara iyileşmesini sağlayan ve yeni kolajen üretimi sağlayan büyüme faktörlerini barındırırlar.
PRP, medikal estetik ve kozmetik dermotoloji alanında saç dökülmesi tedavilerinde, saç ekiminde destek amaçlı, cilt gençleştirmede, skar doku ve akne-sivilce lekesi tedavilerinde, cilt çatlaklarında kullanılabilmektedir. Hastadan alınan 8-20 cc aralığındaki kan, içerisinde heparin ve ayrıştırıcı jelatin bulunan özel tüpe aktarılır. Tüp içerisinde bulunan heparin kanın koagüle olmasını (pıhtılaşmasını) engeller. Ayrıştırıcı jelatin ise; katmanların birbirlerinden ayrılmasını ve birbirlerine karışmamalarını sağlar. Bu özel tüp santrifüj cihazına alınarak yaklaşık 20 dakika süren, ayrıştırma ve trombosit tönünden zenginleştirme işlemine tabi tutulur. Tüp santrifüj cihazından çıkarıldığında hastanın kanı trombosit yönünden 4-7 kat oranında zenginleşmiştir. Yoğun olarak ayrışan trombositler, enjekte edildikleri alanda içeriklerini boşaltabilmeleri için trombosit aktivatörle karıştırılır. Trombositten zengin, lökosit hücreleri, sitokin hücreleri ve büyüme faktörleri barındıran plazma, tedavi edilmesi gereken sorunun bulunduğu alana enjekte edilir. Tedavi sonucunda çeşitli nedenlerle hasar gören dokular için onarım ve iyileşme süreçleri başlamış olur.
PRP tedavisi ile cilt gençleştirme
İlerleyen yaş ve dış etkenler sebebiyle cildimiz zaman içinde tahribata uğrar. Zaman içerisinde elastikiyetini kaybeden ciltte kırışıklıklar, sarkmalar ve çatlaklar oluşabilir. Trombositler her ne kadar vücudumuzda bulunan kan hücrelerinin yapı taşlarından olsalar da, yoğunluk itibariyle yaşlanma belirtilerini ya da zaman içinde cildimizin yaşadığı değişimleri önleyemezler. Trombosit yönünden zenginleştirilip yoğunlaştırılan konsantre trombosit tedavisi, canlandırıcı ve yapılandırıcı etkisiyle cilt üzerinde oluşan tahribatları onarır. Onarılan cilt yenilenerek gençleşir, daha parlak ve sağlıklı bir görünüme kavuşur. 3 hafta ara ile uygulanan 3 ya da 4 seanslık PRP tedavisiyle, cildin yeniden yapılanması, onarılması ve gençleşmesi sağlanır. İlk seans itibariyle kırışıklıklarda azalma, ciltteki kuru ve mat görünümün yok olduğu bariz şekilde gözlenebilir. Her yıl tekrarlanan PRP kürü ile çok daha uzun süren gençleştirici bir etki sağlanabilir.
PRP tedavisi dermapen, peeling ya da lazerle leke tedavisi gibi prosedürler ile kombinlenebilir. Kombin tedaviler daha hızlı sonuç alınması sağlarken, etkinin daha uzun süre kalıcı olmasını sağlar.
Saç bakımında PRP
PRP işlemi saç tedavisi alanında, saç kaybını azaltmak ve saç köklerini güçlendirip kaliteli hale getirmek amacıyla uygulanır. Gücünü ve sağlıklı yapısını kaybedip kaliteli saç üretemeyen saç kökleri, PRP tedavisiyle gençleştirilip güçlü hale getirilebilir. Üç ay boyunca ayda 1 kez uygulanan PRP tedavisi saçların azaldığı noktalara ve köklerin zayıfladığı alanlara enjekte edilir. Hiçbir acıya ve sonrasında işlemden kalacak izlere sebep olmayan işlemin, yılda bir kez tekrarlanması elde edilen başarılı sonucun devamlılığını sağlamaktadır.
PRP tedavisi destekli saç ekimi; operasyon kaynaklı yaraların ve kabuklanmaların iyileşme sürecini hızlandırır. Mevcut saçların güçlenmesini sağlar, ekilen saç köklerinin yeni saç üretme ve büyütme süreci hızlandırır. PRP-saç ekimi kombinasyonu, sağlıklı yapısını kaybettiği için kaliteli saç üretme özelliğini kaybeden saç köklerinin daha güçlü hale gelmesi sağlar.
PRP tedavisi saç ekimlerinde 3 şekilde kullanılabilir. Yöntemlerden ilki; saç dökülmesi tedavisinde olduğu gibi saç derisine enjeksiyon yöntemidir. İkinci yöntem; toplanan saç köklerinin ekimi beklerken trombositten zengin plazma içerisinde bekletilmesidir. Bu şekilde kökler, doğal kök uyarıcılar içerisinde bekletilmiş, oksijen ve besin alımına devam etmiş olur. Üçüncü yöntem ise; toplanan greftlerin PRP solüsyonu ile yıkanmasıdır.
PRP tedavisinin yan etkisi var mıdır?
PRP tedavisi otolog sisteme dayandığı yani kullanılan plazmanın kişinin kendi vücudundan elde edildiği için alerjik bir reaksiyona ya da farklı bir yan etkiye neden olmaz. Sentetik ya da kimyasal içerikli tedavi yöntemlerinden çekinen ya da bu tip tedavilere duyarlılığı olan kişiler tarafından da rahatça yaptırılabilir.
PRP tedavisi kimlere uygulanamaz?
- Kan hastalığı bulunan kişiler,
- Trombosit sayısı 250 binden az olan kişiler,
- Gebeler ve emziren anneler,
- Kanser hastaları PRP işlemi için uygun değillerdir.
Bu gibi istisnai durumlar söz konusu değilse; daha genç görünmek, cilt lekelerinden kurtulmak, saç dökülmesini önlemek ve kırışıklık problemini gidermek isteyen herkes PRP işlemi yaptırabilir.
DR. Ömer Bircan