Her yıl dünya genelinde binlerce kadın, meme büyütme ameliyatı oluyor. Bu operasyon, onlarca yıldır kadınlara güzelliklerini ve özgüvenlerini yeniden kazandırmada önemli bir rol oynuyor. Ancak, meme büyütme ameliyatları hakkında gerçeği tam yansıtmayan birçok yanlış inanış ve mit de bulunmaktadır.
Meme Estetiğinde Sonra Emzirme
Kadınlar, implantların süt kanallarına zarar verebileceği ve süt üretimini zorlaştırabileceği konusunda endişelenirler. Ancak, uzmanlar implantların kasın altına yerleştirildiğini ve zamanla kapsüllendiğini belirtirler. Bu durum, emzirmeye zarar vermez.
İmplantlar Meme Hassasiyetini Etkiler
Bu yaygın inanç, meme büyütme ameliyatı sonrası dönemin özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Şöyle ki:
- Operasyon Sonrası Şişlik: Ameliyattan sonra, göğüslerde bir süre devam eden şişlik normaldir. Bu şişlik ortadan kalkana kadar, göğüsler ağrılı ve hissiz olabilir.
- Duyu Geri Dönüşü: Ameliyat sonrası, duyu geri dönüşüyle birlikte, göğüslerdeki dolgunluk hissi yeniden kazanılır. Bu süreç, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
- Sinir Uçları ve Hissetme: Zor durumlarda, özellikle areola bölgesinde bir kesi yapıldığında, sinir uçları etkilenebilir. Buna rağmen, genellikle maksimum bir yıl içinde kadınlar, en yumuşak dokunuşları bile hissedebilir hale gelirler.
İmplantların Değiştirilmesi Gerektiği İnancı
Yirmi yıl önce meme protezlerinin kalitesi şimdikilerden çok farklıydı ve plastik cerrahlar hastalarını bu protezlerin yaklaşık 10 yıl sonra değiştirilmesi gerektiği konusunda uyarıyordu. Ancak günümüzde durum tamamen farklı. Modern malzemelerden yapılan implantlar artık çok daha yüksek kaliteli ve bazıları ömür boyu garantili. Bu yeni nesil implantları, belirli bir süre sınırlaması olmaksızın istediğiniz kadar süre kullanabilirsiniz.
Özel Kremler ve Spor ile Meme Boyutunu Ameliyatsız Değiştirme
- Kremlerin Etkisi: Piyasada bulunan hiçbir krem, mucizevi etkiler sunarak meme büyüklüğünü artırmaz. Meme büyüklüğünü doğal yollarla artırmak için vaatlerde bulunsalar da, bu kremlerin bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkisi yoktur.
- Spor ve Göğüs Büyümesi: Egzersiz, göğüs kaslarını güçlendirebilir ve böylece göğüslerin daha sıkı ve şekilli görünmesini sağlayabilir. Ancak, egzersiz meme hacmini artırmaz. Aksine, önemli kilo kaybı yaşandığında, göğüslerdeki yağ dokusunun azalması nedeniyle göğüs büyüklüğünde azalma görülebilir.
- Lipolifting: Meme büyüklüğünü artırmak için yapılan bir diğer yöntem olan lipolifting, kendi yağ dokunuzun göğüslere enjekte edilmesi işlemidir. Bu yöntem, yağın tamamen kök salmayabileceği ve zamanla çözülebileceği için sonucu ve etkinliği öngörülemeyebilir. Yağ, göğüs içinde yer değiştirebilir ve implantların aksine net bir şekil veya boyut sunmaz.
- İmplantlar ve Pitozis: Şiddetli göğüs sarkıklığı (pitozis) gibi durumlarda, meme estetiği (mamoplasti) ile implant kullanımı tercih edilir. İmplantlar, göğüs ölçüsünü birden fazla boyut artırabilir ve sarkan cildi sıkılaştırabilir. İmplantlar net bir şekil ve boyuta sahip olup, yerlerinden oynamazlar.
Meme Estetiği ile İstenilen Boyuta Ulaşmak
- Gerçekçi Beklentiler: Bazı kadınlar, gerçekçi olmayan büyüklükte göğüslere sahip olma isteğine sahip olabilirler. Burada cerrahın görevi, hastanın isteklerini yerine getirmekten öte, neyin daha iyi olacağı konusunda motive edici ve gerçekçi bir açıklama yapmaktır.
- İmplant Seçimi: İmplant seçimi, hastanın vücut yapısı, kilosu ve anatomik boyutları göz önünde bulundurularak yapılır. Amacı, sonuçların mümkün olduğunca doğal görünmesini sağlamaktır.
İmplantlı Göğüsler Kolayca Ayırt Edilebilir
- Yaygın Görüş: Halk arasında, meme estetiği sonrası göğüslerin sertleştiği ve soğuduğu, bu nedenle de yapay olduklarının kolayca anlaşılabileceği yönünde bir görüş var.
- Gerçek Durum: Gerçekte, ameliyat sonrası ilk aylarda sert alanlar oluşabilir. Ancak bu durum zamanla kaybolur ve özellikle dokunarak implantı aramadıkça, implantlar kolaylıkla tespit edilemez.
- Modern Protez Malzemeleri: Günümüzde kullanılan modern protez malzemeleri oldukça yumuşak ve rahattır. Bu, implantların daha doğal bir his vermesini sağlar.
İmplantlarla Aktif Yaşam Tarzı Sürdürememe
Yaygın bir yanılgı, implantların aktif bir yaşam tarzını engellediği yönündedir. Ancak, ilk iyileşme dönemi geçtikten sonra, kadınlar çoğu fiziksel aktiviteyi sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebilir ve aktif bir yaşam tarzını sürdürebilir.
- İlk Üç Ayın Kısıtlamaları: Meme estetiği ameliyatı sonrasında ilk üç ay, göğüs kaslarına ve omuz bölgesine aşırı yük bindirmemek önemlidir. Bu süre zarfında, pektoral kaslar ve omuz bölgesine ağır yüklerin uygulanması önerilmez.
- Ameliyat Sonrası Dönem: İlk üç aydan sonra, kadınlar genellikle normal yaşam tarzlarına dönebilirler. Bu, tüplü dalış, kuvvet egzersizleri ve diğer aktif yaşam tarzı aktivitelerini kapsar.
Meme Estetiği Sonrası Kanser Riski Artışı
Meme implantasyonu sonrasında meme kanseri gelişiminin, operasyonla doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır. Yani, meme estetiği ameliyatının meme kanseri riskini artırdığına dair bilimsel bir kanıt yoktur.
İmplant Yırtılması
Evet, meme implantları ile ilgili geçmişte yaşanan sorunlar ve günümüzdeki teknolojik gelişmeler arasında önemli farklar var:
- Eski İmplant Modelleri: Geçmişte kullanılan eski model implantlarda yırtılma veya sızıntı gibi durumlar daha sık görülebiliyordu. Bu, o dönemdeki malzeme ve üretim tekniklerinin sınırlılıklarından kaynaklanıyordu.
- Modern İmplant Teknolojisi: Günümüzde kullanılan implantlar ise oldukça gelişmiş teknolojilerle üretiliyor. Bunlar, basınca ve darbeye karşı dayanıklı, özel kohezif hafıza jeli ile doldurulmuş durumdalar. Bu jel, implantın şeklini korumasına ve yırtılma veya sızıntı riskini önemli ölçüde azaltmasına yardımcı olur.
Meme Estetiği Sonrasında Kalıcı Yara İzleri
- İnce Dikişler ve İyileşme: Meme estetiği ameliyatlarında kullanılan ince dikişler, zamanla iyileşir ve görünmez hale gelebilir. Ameliyat sonrası izlerin iyileşme süreci, hastanın cilt tipine ve iyileşme kapasitesine göre değişiklik gösterebilir.
- Ameliyat Yöntemleri: Özellikle günümüzde kullanılan gelişmiş cerrahi teknikler sayesinde, implant kurulumu için yapılan kesiler çok daha az belirgindir. Cerrahlar, mümkün olduğunca az iz bırakacak şekilde operasyonu planlarlar.
- Gizli Kesiler: Bazı durumlarda, cerrahlar implantı yerleştirmek için meme altı çizgisi gibi daha az görünür bölgeleri kullanabilir. Bu teknikler, ameliyat izlerinin daha az fark edilir olmasını sağlar ve bazı durumlarda izlerin neredeyse tespit edilemez hale gelmesine yardımcı olur.