Çin’den başlayarak kısa süre içerisinde dünyaya yayılan ve ciddi sayıda ölüme neden olan koronavirüs (COVID-19), hepimiz için büyük bir tehdit haline geldi. 27 Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrinde bulunan bir hastaneye ağır pnömoni nedeniyle 3 kişi yatırıldı. Deniz ürünleri ve canlı hayvan pazarında çalışan, 49 yaşındaki kadın hasta ile birlikte pazarı ziyaret eden çok sayıda kişide pnömoni bulgularının tespit edildiğinin açıklanmasıyla Corona virüs gündeme geldi. 3 ay gibi kısa bir sürede, nerdeyse tüm dünya ülkerlerini etkisi altına almış olan koronavirüs, an itibariyle 11 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu. Yakın temas ile bulaştığı bilinen COVID-19, SARS-CoV virüsü ile %85 oranında benzerlik gösteriyor.
KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?
Corona virüs 2-14 gün arasında değişen kuluçka süresinden sonra ilk olarak kuru öksürük ve yüksek ateş (39 derece) ile kendini gösteriyor. Bazı vakalarda bu tablonun yanı sıra boğaz ağrısına da rastlanabiliyor. Yorgunluk, kas ve eklem ağrılarının eşlik ettiği semptomlara birkaç gün içerisinde nefes darlığı da ekleniyor. Hastalığın ölümcül sonuçlara neden olabilmesinin en büyük kaynağı nefes darlığı şikayeti. Özellikle mevcut solunum sorunları yaşayan insanlar virüs nedeniyle hayatlarını kaybedebiliyor. Dünya sağlık örgütü tarafından pandemi ilan edilen koronavirüs, genellikle orta-ağır bir klinik seyir gösteriyor.
KORONAVİRÜS NASIL YAYILIR?
Coronavirüsün insandan insana bulaşma yolunun moleküler mekanizması şu anda tam olarak çözülmüş değil. Ancak, genel olarak solunum yolları hastalıklarının bulaşma prensibi ile benzerlik gösteriyor. Solunum yolları hastalıkları, damlacık saçılması türü ile yayılıyor. Taşıyıcı kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında etrafında bulunanlar virüze maruz kalımış oluyor. Bir diğer bulaşma yolu ise, damlacık ile kirlenen bir nesneyi dezenfekte etmeden kullanmak. Bugün ki bulgularla hastalığın gıdalarla bulaşmadığını söylemek mümkündür. Sebze veya meyve kabuklarının yenmesinin riski arttırdığı konusunda bir bulguya rastlanmamıştır. Genel temizlik kuralları doğrultusunda yıkana meyve veya sebzeler rahatlıkla kabukları ile tüketilebilmektedir.
KİMLER RİSK GRUBUNDA?
Virüs nedeniyle ağır hastalanan ya da ölen kişilerin birçoğu, bağışıklık sistemi zayıf olan ileri yaş grubundan (65 yaş üstü) ve altta yatan kronik hastalıkları (akciğer hastalıkları, organ yetmezlikleri, diyabet, bağışıklık baskılayan hastalıklar) veya kanser bulunan vakalardan oluşuyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre en büyük risk grubunu canlı hayvanlarla uğraşanlar (özellikle Uzak Doğu bölgesinde) oluşturuyorlar. Hasta kişilerle yakın temas halinde olan aile bireyleri ve sağlık görevlileri de yine koronavirüs risk gurubunda yer alıyor. Genç, bağışıklık sistemi güçlü, sağlıklı kişilerde semptomlar daha hafif seyretse de korunma ve sosyal mesafe yine büyük önem taşıyor.
KORONAVİRÜSTEN NASIL KORUNABİLİRİM?
Şuan için COVID-19’dan korunmanın en etkili yolu hijyen kurallarına uymak ve sosyal mesafeyi korumak. Hepimizin korunmak için kullandığı maske ve eldiven konusuna ise uzmanlar şöyle açıklık getiriyor. Bağışıklık sistemini zayıflatacak bir rahatsızlığınız ya da kronik bir rahatsızlığınız yoksa maske takma zorunluluğu bulunmuyor. Kullanılan cerrahi maskelerin kullanım süresinin 3-4 saat olduğu belirtiliyor. Maskeler kirlenirse ya da nemlenirse (veya yıkanırsa) koruyucu özelliklerini kaybediyorlar. Eldiven kullanımında ise; eldivenler elinizdeyken farkında olmadan yüzünüze, ağzınıza ya da burnunuza dokunmanız yine risk oluşturabiliyor. Ayrıca eldivenleri çıkarırken de kullanılan yüzeyin içeride kalacak şekilde eldivenlerin çıkarılmasına özen göstermek gerekiyor. Aksi takdirde çıkarırken veya atarken birçok yüzeye temas eden eldivenin dış yüzüne ellerinizle temas etmeniz mümkün.
Temiz olmayan ellerin ağıza veya burna sürülmemesi, sık sık en az 20 saniye olmak üzere sabun ile ellerin güzelce ovularak yıkanması çok önemli. 80 derece üzerinde olan kolonyalar ve dezenfektanlar da hijyen amacıyla kullanılabiliyor. Tuzlu su veya sirke kullanarak gargara yapılmasının veya ellerin yıkanmasının koruma özelliği olduğuna dair hiçbir bilimsel bulgu bulunmuyor. Öksürüken veya hapşırırken tek kullanımlık mendil ya da kolun iç kısmı ile ağız ve burnun kapatılmasına dikkat etmek gerekiyor. virüsün görüldüğü ülkelerde kapalı ve kalabalık alanlardan kesinlikle uzak durulması korunma amacıyla tılabilecek en büyük adımlardan biri olarak gösteriliyor.
Yurt dışı seyahat planınız varsa şu dönemde ertelemek ya da iptal etmek en doğru yaklaşım olacaktır. Yurt dışından döndüyseniz hastalığın kuluçka dönemine denk düşen ilk 14 günü evde, ziyaretçi kabul etmeden izole bir şekilde geçirmeniz sevdiklerinizi korumanıza da imkan tanıyacaktır. Bulunduğunuz ortamı, evinizi sık sık havalandırak sık kullanılan yüzeyleri özellikle lavabo armatür ve klozatleri her gün deterjan ile temizleyin. Havlu gibi kişisel eşyaları ortak kullanmamaya özen gösterin. Mümkünse tek kullanımlık kağıt havluları tercih edin. Kıyafetleri en az 60 derecede yıkayın. her türlü yakıntemastan kaçınarak diğer kişilerle en az 3-4 adım mesafesini koruyun. Soğuk algınlığı belirtileri gösteriyorsanız özellikle yaşlı ya da kronik rahatsozlığı bulunan kişilerle teması kesin, dışarı çıkarken maske kullanın. Bağışıklık sisteminizi güçlendirebilmek adına bol su tüketin, dengeli beslenin, düzenli uyumaya özen gösterin.
KORONAVİRÜS TEŞHİSİ NASIL KONULUYOR?
PCR (polimerize zincir reaksiyonu) adı verilen test sonucunda koronavirüs teşhisi konulabilir. Test yapılmadan kesin tanı konulması söz konusu olamaz.
CORONA VİRÜS TEDAVİSİ NEDİR?
Şuan için üzerinde çalışılsa da COVID-19 aşısı ya da ilacı henüz bulunamamıştır. Ana tedavi biçimi olarak semptomatik tedavi teknikleri uygulanmaktadır.
COVID-19 VAKA SAYILARI
Maalesef hastalığın yayılması günümüz itibariyle durmuş değil. Bu nedenle şuan için stabil bir rakam verilememektedir. Dünya genelinde doğrulanan vaka sayısı toplam 284.724’e ulaşmıştır. İyileşen vaka sayısı 93.576 olarak doğrulanırken, 11.842 vaka ölümle sonuçlanmıştır.